Bölüm 14, MATTA

MATTA 15

Ýnsaný kirleten nedir?

Mar.7:1

1- 2. Bu sýrada Kudüs'ten bazý Ferisiler ve din bilginleri Ýsa'ya gelip þunu sordular: "Senin öðrencilerin, atalarýmýzýn geleneðine neden karþý geliyorlar? Yemekten önce ellerini yýkamýyorlar."
3. Ýsa onlara þu karþýlýðý verdi: "Ya siz, geleneðiniz uðruna neden Tanrý'nýn buyruðuna karþý geliyorsunuz? 4. Tanrý þöyle buyurdu: 'Annene babana saygý göster' ve, 'Annesine ya da babasýna söven mutlaka ölümle cezalandýrýlsýn.'5- 6. Ama siz, 'Her kim anne ya da babasýna, benden alacaðýn tüm maddi yardým Tanrý'ya adanmýþtýr derse, artýk babasýna saygý göstermek zorunda deðildir' diyorsunuz. Böylelikle, geleneðiniz uðruna Tanrý'nýn Sözünü geçersiz kýlmýþ oluyorsunuz.7- 8. Ey ikiyüzlüler! Yeþaya'nýn sizinle ilgili þu peygamberlik sözü ne doðrudur:

'Bu halk dudaklarýyla beni sayar,
ama yürekleri benden uzaktýr.
9. Boþuna bana taparlar.
Çünkü öðrettikleri, sadece insan kurallarýdýr.'"

10. Ýsa, halký yanýna çaðýrýp onlara, "Dinleyin ve þunu belleyin" dedi. 11. "Ýnsaný kirleten, aðzýna giren deðildir. Aðzýndan çýkandýr insaný kirleten."
12. Bu sýrada öðrencileri O'na gelip, "Biliyor musun, Ferisiler bu sözü duyunca gücendiler" dediler.
13. Ýsa þu karþýlýðý verdi: "Göksel Babamýn dikmediði her fidan kökünden sökülecek. 14. Býrakýn onlarý; onlar körlerin kör kýlavuzlarýdýr. Eðer kör köre kýlavuzluk ederse, her ikisi de çukura düþer."
15. Petrus, "Bu benzetmeyi bize açýkla" dedi.
16. "Siz de mi hâlâ anlamýyorsunuz?" diye sordu Ýsa. 17. "Aðza giren her þeyin mideye indiðini, oradan da ayakyoluna atýldýðýný anlamýyor musunuz? 18. Ne var ki aðýzdan çýkan, yürekten kaynaklanýr. Ýnsaný kirleten de budur. 19. Çünkü kötü düþünceler, cinayet, zina, ahlaksýzlýk, hýrsýzlýk, yalan tanýklýk ve iftira hep yürekten kaynaklanýr. 20. Ýþte bunlar kirletir insaný. Yýkanmamýþ ellerle yemek yemek ise insaný kirletmez."

Kenanlý kadýnýn imaný

Mar.7:24

21. Ýsa oradan ayrýlýp Sur ve Sayda bölgesine geçti. 22. O yöreden Kenanlý bir kadýn Ýsa'ya gelip, "Ya Rab, ey Davut Oðlu, halime acý! Kýzým cine tutsak, çok kötü durumda" diye feryat etti.
23. Ýsa kadýna hiçbir karþýlýk vermedi. Öðrencileri yaklaþýp, "Sal þunu, gitsin!" diye rica ettiler. "Arkamýzdan baðýrýp duruyor."
24. Ýsa, "Ben yalnýz Ýsrail halkýnýn kaybolmuþ koyunlarýna gönderildim" diye cevap verdi.
25. Kadýn ise yaklaþýp, "Ya Rab, bana yardým et!" diyerek O'nun önünde yere kapandý.(k)
26. Ýsa ona, "Çocuklarýn ekmeðini alýp köpeklere atmak doðru deðildir" dedi.
27. Kadýn, "Haklýsýn, Rab" dedi. "Ama köpekler de efendilerinin sofrasýndan düþen kýrýntýlarý yer."
28. O zaman Ýsa ona þu karþýlýðý verdi: "Ey kadýn, imanýn büyük! Sana dilediðin gibi olsun." Ve kadýnýn kýzý o saatte iyileþti.

Ýsa dört bin kiþiyi doyuruyor

Mar.8:1

29. Ýsa oradan ayrýldý, Celile gölünün kýyýsýndan geçerek daða çýkýp oturdu. 30. Yanýna büyük kalabalýklar geldi. Beraberlerinde kötürüm, kör, çolak, dilsiz ve daha birçok hastalar getirdiler. Hastalarý O'nun ayaklarýnýn dibine býraktýlar. O da onlarý iyileþtirdi. 31. Halk, dilsizlerin konuþtuðunu, çolaklarýn saðlam oluverdiðini, körlerin gördüðünü, kötürümlerin yürüdüðünü görünce þaþtý ve Ýsrail'in Tanrýsýný yüceltti.
32. Ýsa öðrencilerini yanýna çaðýrýp, "Halka acýyorum" dedi. "Üç gündür yanýmdalar, yiyecek hiçbir þeyleri de yok. Onlarý aç aç evlerine göndermek istemiyorum, yolda bayýlabilirler."
33. Öðrenciler kendisine, "Böyle ýssýz bir yerde bu kadar kalabalýðý doyuracak ekmeði nereden bulalým?" dediler.
34. Ýsa, "Kaç ekmeðiniz var?" diye sordu.
"Yedi ekmekle birkaç küçük balýðýmýz var" dediler.
35. Bunun üzerine Ýsa, halka yere oturmalarýný buyurdu. 36. Yedi ekmekle balýklarý aldý, þükredip bunlarý böldü, öðrencilerine verdi. Onlar da halka daðýttýlar. 37. Herkes yiyip doyduktan sonra yedi küfe dolusu yemek artýðý topladýlar. 38. Yemek yiyenlerin sayýsý, kadýn ve çocuklar hariç, dört bin erkekti. 39. Ýsa, halký salýverdikten sonra kayýða binip Magadan bölgesine geçti.

Bölüm 16, MATTA