Bölüm 16, MATTA

MATTA 17

Ýsa'nýn görünümü deðiþiyor

Mar.9:2

Altý gün sonra Ýsa, yanýna yalnýz Petrus, Yakup ve Yakub'un kardeþi Yuhanna'yý alarak onlarý yüksek bir daða çýkardý. 2. Orada, gözlerinin önünde Ýsa'nýn görünümü deðiþti. Yüzü güneþ gibi parladý, giysileri ýþýk gibi bembeyaz oldu. 3. Birden öðrencilere Musa'yla Ýlyas göründü. Ýsa ile konuþuyorlardý. 4. Petrus Ýsa'ya, "Ya Rab" dedi, "burada bulunmamýz ne iyi oldu! Ýstersen burada üç çardak kurayým: biri sana, biri Musa'ya, biri de Ýlyas'a."
5. Petrus hâlâ konuþurken, parlak bir bulut birden onlarý gölgeledi. Buluttan gelen bir ses, "Sevgili Oðlum budur, O'ndan hoþnudum. O'nu dinleyin!" dedi.
6. Öðrenciler bunu iþitince, dehþet içinde yüzüstü yere kapandýlar. 7. Ýsa gelip onlara dokundu, "Kalkýn, korkmayýn!" dedi. 8. Baþlarýný kaldýrýp bakýnca Ýsa'dan baþka kimseyi göremediler.
9. Daðdan inerlerken Ýsa onlara, "Ýnsanoðlu* ölümden dirilmeden önce, gördüklerinizi kimseye söylemeyin" diye buyurdu.
10. Öðrencileri O'na þunu sordular: "Peki, din bilginleri neden önce Ýlyas'ýn gelmesi gerektiðini söylüyorlar?"
11. Ýsa, "Ýlyas gerçekten gelecek ve her þeyi yeniden düzene koyacak" diye cevap verdi. 12. "Size þunu söyleyeyim, Ýlyas zaten gelmiþtir, ama onu tanýmadýlar, ona yapmadýklarýný býrakmadýlar. Ayný þekilde Ýnsanoðlu da, onlarýn elinden acý çekecektir." 13. O zaman öðrenciler Ýsa'nýn kendilerine Vaftizci Yahya'dan söz ettiðini anladýlar.

Saralý çocuk iyileþtiriliyor

Mar.9:14

14. Kalabalýðýn yanýna vardýklarýnda bir adam Ýsa'ya yaklaþýp O'nun önünde diz çöktü. 15. "Ya Rab" dedi, "oðlumun haline acý! Çocuk saralý ve çok acý çekiyor. Sýk sýk ateþin ya da suyun içine düþüyor. 16. Onu senin öðrencilerine getirdim, ama iyileþtiremediler."
17. Ýsa, "Ey imansýz ve sapmýþ kuþak!" dedi. "Sizinle daha ne kadar kalacaðým? Size daha ne kadar katlanacaðým? Çocuðu buraya, bana getirin." 18. Ýsa cini azarlayýnca, cin çocuktan çýktý, çocuk da o anda iyileþti.
19. Sonra öðrenciler tek baþlarýna Ýsa'ya gelip, "Biz cini neden kovamadýk?" diye sordular.
20- 21. Ýsa, "Ýmanýnýz kýt olduðu için" karþýlýðýný verdi. "Size doðrusunu söyleyeyim, bir hardal tanesi kadar imanýnýz olsa þu daða, 'Buradan þuraya göç' derseniz, göçer. Sizin için imkânsýz bir þey kalmaz."(o)
22- 23. Celile'de bir araya geldiklerinde Ýsa onlara, "Ýnsanoðlu*, insanlarýn eline teslim edilecek ve öldürülecek, ama üçüncü gün dirilecek" dedi.
Öðrenciler buna çok kederlendiler.

Tapýnak vergisi

24. Kefernahum'a geldiklerinde, iki dirhemlik* tapýnak vergisini(ö) toplayanlar Petrus'a gelip, "Öðretmeniniz tapýnak vergisini ödemiyor mu?" diye sordular.
25. Petrus, "Ödüyor" dedi.
Petrus eve gelince, daha kendisi bir þey söylemeden Ýsa ona, "Simun, ne dersin?" dedi. "Dünya krallarý gümrük ya da vergiyi kimlerden alýrlar? Kendi oðullarýndan mý, yabancýlardan mý?"
26. Petrus'un, "Yabancýlardan" demesi üzerine Ýsa, "O halde oðullar özgürdür" dedi. 27. "Ama vergi toplayanlarý gücendirmeyelim. Göle gidip oltaný at. Tuttuðun ilk balýðý çýkar, onun aðzýný aç, dört dirhemlik bir akçe* bulacaksýn. Parayý al, ikimizin vergisi olarak onlara ver."

Bölüm 18, MATTA