Bütün vergi görevlileriyle günahkârlar Ýsa'yý dinlemek için O'na akýn ediyordu. 2. Ferisilerle din bilginleri ise, "Bu adam günahkârlarý kabul ediyor, onlarla birlikte yemek yiyor" diye söyleniyorlardý.
3-4. Bunun üzerine Ýsa onlara þu benzetmeyi anlattý: "Sizlerden birinin yüz koyunu olsa ve bunlardan bir tanesini kaybetse, doksan dokuzu bozkýrda býrakarak kaybolaný bulana dek onun ardýna düþmez mi? 5-6. Onu bulunca da sevinç içinde omuzlarýna alýr, evine döner; arkadaþlarýný, komþularýný çaðýrýp onlara, 'Benimle birlikte sevinin, kaybolan koyunumu buldum!' der. 7. Size þunu söyleyeyim, ayný þekilde gökte, tövbe eden tek bir günahkâr için, tövbeyi gereksinmeyen doksan dokuz doðru kiþi için duyulandan daha büyük sevinç duyulacaktýr.
8. "Ya da on gümüþ parasý* olan bir kadýn bunlardan bir tanesini kaybetse, kandil yakýp evi süpürerek parayý bulana dek her tarafý dikkatle aramaz mý? 9. Parayý bulunca da arkadaþlarýný, komþularýný çaðýrýp, 'Benimle birlikte sevinin, kaybettiðim parayý buldum!' der. 10. Size þunu söyleyeyim, ayný þekilde Tanrý'nýn melekleri de tövbe eden bir tek günahkâr için sevinç duyacaklar."
11. Ýsa, "Bir adamýn iki oðlu varmýþ" dedi. 12. "Bunlardan küçüðü babasýna, 'Baba' demiþ, 'malýndan payýma düþeni ver bana.' Baba da servetini iki oðlu arasýnda paylaþtýrmýþ.
13. "Bundan birkaç gün sonra küçük oðul her þeyini toplayýp uzak bir ülkeye gitmiþ. Orada sefahat içinde bir yaþam sürerek varýný yoðunu çarçur etmiþ. 14. Delikanlý her þeyini harcadýktan sonra, o ülkede þiddetli bir kýtlýk baþ göstermiþ ve o da yokluk çekmeye baþlamýþ. 15. Bunun üzerine gidip o ülkenin vatandaþlarýndan birinin hizmetine girmiþ. Adam onu, domuz gütmek üzere otlaklarýna yollamýþ. 16. Delikanlý, domuzlarýn yediði keçiboynuzlarýyla karnýný doyurmaya can atýyormuþ. Ama hiç kimse ona bir þey vermemiþ.
17. "Aklý baþýna gelince þöyle demiþ: 'Babamýn nice iþçisinin fazlasýyla yiyeceði var, bense burada açlýktan ölüyorum. 18. Kalkýp babamýn yanýna döneceðim ve ona, Baba diyeceðim, Tanrý'ya (l) ve sana karþý günah iþledim. 19. Ben artýk senin oðlun olarak anýlmaya layýk deðilim. Beni iþçilerinden biri gibi kabul et.'
20. "Böylece kalkýp babasýnýn yanýna dönmüþ. Kendisi daha uzaktayken babasý onu görmüþ, ona acýmýþ, koþup boynuna sarýlmýþ ve onu öpmüþ. 21. Oðlu ona, 'Baba' demiþ, 'Tanrý'ya (l) ve sana karþý günah iþledim. Ben artýk senin oðlun olarak anýlmaya layýk deðilim.'
22. "Babasý ise kölelerine, 'Çabuk, en iyi kaftaný getirip ona giydirin!' demiþ. 'Parmaðýna bir yüzük takýn, ayaklarýna çarýk giydirin! 23. Besili danayý getirip kesin, yiyelim ve eðlenelim. 24. Çünkü benim bu oðlum ölmüþtü, yaþama döndü; kaybolmuþtu, bulundu.' Böylece eðlenmeye baþlamýþlar.
25. "Babanýn büyük oðlu ise tarladaymýþ. Gelip eve yaklaþtýðýnda çalgý ve oyun seslerini duymuþ. 26. Uþaklardan birini yanýna çaðýrýp, 'Ne oluyor?' diye sormuþ.
27. "O da ona, 'Kardeþin geldi, baban da ona sað salim kavuþtuðu için besili danayý kesti' demiþ.
28-29. "Büyük oðul öfkelenmiþ, içeri girmek istememiþ. Babasý dýþarý çýkýp ona yalvarmýþ. Ama o, babasýna þöyle cevap vermiþ: 'Bak, bunca yýl senin için köle gibi çalýþtým, hiçbir zaman buyruðundan çýkmadým. Ne var ki sen bana, arkadaþlarýmla eðleneyim diye hiçbir zaman bir oðlak bile vermedin. 30. Oysa senin malýný fahiþelerle yiyen þu oðlun eve dönünce, onun için besili danayý kestin.'
31. "Babasý ona, 'Oðlum, sen her zaman benim yanýmdasýn, neyim varsa senindir' demiþ. 32. 'Ama sevinip eðlenmek gerekiyordu. Çünkü bu kardeþin ölmüþtü, yaþama döndü; kaybolmuþtu, bulundu!'"