"Göklerin Egemenliði, baðýnda çalýþacak iþçiler tutmak için sabah erkenden dýþarý çýkan toprak sahibine benzer. 2. Adam, iþçilerle günlüðü bir dinara anlaþýp onlarý baðýna göndermiþ.
3. "Saat* dokuza doðru tekrar dýþarý çýkmýþ, çarþý meydanýnda boþ duran baþka adamlar görmüþ.4- 5. Onlara, 'Siz de baða gidip çalýþýn. Hakkýnýz ne ise, veririm' demiþ, onlar da baða gitmiþler.
"Öðleyin ve saat üçe doðru yine çýkýp ayný þeyi yapmýþ. 6. Saat beþe doðru çýkýnca, orada duran daha baþkalarýný görmüþ. Onlara, 'Neden bütün gün burada boþ duruyorsunuz?' diye sormuþ.
7. "'Kimse bize iþ vermedi ki' demiþler.
"Onlara, 'Siz de baða gidin, çalýþýn' demiþ.
8. "Akþam olunca, baðýn sahibi kâhyasýna, 'Ýþçileri çaðýr' demiþ. 'Sonunculardan baþlayarak, birincilerine kadar, hepsine ücretlerini ver.'
9. "Saat beþe doðru iþe baþlamýþ olanlar gelip kâhyadan birer dinar almýþlar. 10. Birinciler gelince daha çok alacaklarýný sanmýþlar, ama onlara da birer dinar verilmiþ. 11. Paralarýný alýnca baðýn sahibine karþý söylenmeye baþlamýþlar. 12. 'Bu sonuncular yalnýz bir saat çalýþtýlar' demiþler. 'Ama sen onlarý, günün yükünü ve sýcaðýný çeken bizlerle bir tuttun!'
13. "Baðýn sahibi onlardan birine þöyle karþýlýk vermiþ: 'Arkadaþ, sana haksýzlýk ettiðim yok! Seninle bir dinara anlaþmadýk mý? 14. Hakkýný al, git! Sana verdiðimi bu sonuncuya da vermek istiyorum. 15. Kendi paramla istediðimi yapmaya hakkým yok mu? Yoksa elim açýk diye kýskanýyor musun?'
16. "Ýþte böylece sonuncular birinci, birinciler de sonuncu olacak."
17- 18. Ýsa Kudüs'e giderken, yolda on iki öðrencisini bir yana çekip onlara özel olarak þunu söyledi: "ßimdi Kudüs'e gidiyoruz. Ýnsanoðlu, baþkâhinlerin ve din bilginlerinin eline teslim edilecek, onlar da O'nu ölüm cezasýna çarptýracaklar. 19. O'nunla alay etmeleri, kamçýlayýp çarmýha germeleri için O'nu diðer uluslara teslim edecekler. Ne var ki O, üçüncü gün dirilecek."
Bir annenin isteði
Mar.10:35
20. O sýrada Zebedi oðullarýnýn annesi oðullarýyla birlikte Ýsa'ya yaklaþtý. Önünde yere kapanarak kendisinden bir dileði olduðunu söyledi.
21. Ýsa kadýna, "Ne istiyorsun?" diye sordu.
Kadýn O'na, "Buyruk ver de senin egemenliðinde bu iki oðlumdan biri senin saðýnda, biri de solunda otursun" dedi.
22. "Siz ne dilediðinizi bilmiyorsunuz" diye karþýlýk verdi Ýsa. "Benim içeceðim kâseden siz içebilir misiniz?"
"Evet, içebiliriz" dediler.
23. Ýsa onlara, "Elbette benim kâsemden içeceksiniz" dedi, "ama saðýmda ya da solumda oturmanýza izin vermek benim elimde deðil. Babam bu yerleri belirli kiþiler için hazýrlamýþtýr."
24. Bunu iþiten diðer on öðrenci iki kardeþe kýzdýlar. 25. Ama Ýsa onlarý yanýna çaðýrýp þöyle dedi: "Bilirsiniz ki, uluslarýn önderleri onlarý egemenlik hýrsýyla yönetirler, ileri gelenleri de onlara aðýrlýklarýný hissettirirler. 26. Sizin aranýzda böyle olmayacak. Aranýzda büyük olmak isteyen, diðerlerinin hizmetkârý olsun. 27. Aranýzda birinci olmak isteyen, diðerlerinin kulu olsun. 28. Nitekim Ýnsanoðlu*, hizmet edilmeye deðil, hizmet etmeye ve canýný birçoklarý uðruna fidye olarak vermeye geldi."
29. Eriha'dan ayrýlýrlarken büyük bir kalabalýk Ýsa'nýn ardýndan gitti. 30. Yol kenarýnda oturan iki kör adam, Ýsa'nýn oradan geçmekte olduðunu duyunca, "Ya Rab, ey Davut Oðlu*, halimize acý!" diye baðýrdýlar.
31. Kalabalýk onlarý azarlayarak susturmak istediyse de onlar, "Ya Rab, ey Davut Oðlu, halimize acý!" diyerek daha çok baðýrdýlar.
32. Ýsa durup onlarý çaðýrdý. "Sizin için ne yapmamý istiyorsunuz?"
33. Onlar da, "Ya Rab, gözlerimiz açýlsýn" dediler.
34. Onlara acýyan Ýsa, gözlerine dokundu. O anda yeniden görmeye baþladýlar ve O'nun ardýndan gittiler.