1- 2. Kudüs'e yaklaþýp Zeytin daðýnýn yamacýnda bulunan Beytfacý köyüne geldiklerinde Ýsa, öðrencilerinden ikisini þu sözlerle köye gönderdi: "Karþýnýzdaki köye gidin. Hemen orada baðlý bir diþi eþek ve yanýnda bir sýpa bulacaksýnýz. Onlarý çözüp bana getirin. 3. Size bir þey diyen olursa, 'Rab'bin bunlara ihtiyacý var, hemen geri gönderecek' dersiniz."
4- 5. Bu olay, peygamber aracýlýðýyla bildirilen þu söz yerine gelsin diye oldu:
"Siyon* kýzýna deyin ki,
'Bak, alçakgönüllü Kralýn, bir eþeðe,
evet bir sýpaya,
bir eþek yavrusuna binmiþ
sana geliyor.'"
6. Öðrenciler gittiler, Ýsa'nýn kendilerine buyurduðu gibi yaptýlar. 7. Eþekle sýpayý getirip üzerlerine giysilerini yaydýlar, Ýsa da sýpanýn üzerine bindi. 8. Halkýn büyük bir bölümü giysilerini yolun üzerine serdi. Bazýlarý da aðaçlardan dallar kesiyor, yola seriyorlardý. 9. Önden giden ve arkadan gelen kalabalýklar þöyle baðýrýyorlardý:
"Davut Oðluna hozana*!
Rab'bin adýyla gelene övgüler olsun,
en yücelerde hozana!"
10. Ýsa Kudüs'e girdiði zaman bütün kent, "Bu kimdir?" diyerek çalkandý.
11. Kalabalýklar, "Bu, Celile'nin Nasýra kentinden Ýsa peygamber" diyordu.
12. Ýsa, tapýnaða girerek oradaki bütün satýcý ve alýcýlarý dýþarý kovdu. Para bozanlarýn masalarýný, güvercin satanlarýn sehpalarýný devirdi. 13. Onlara þöyle dedi: "'Benim evime dua evi denecek' diye yazýlmýþtýr. Ama siz burayý haydut inine çevirdiniz!"
14. Ýsa tapýnaktayken kendisine gelen kör ve kötürümleri iyileþtirdi. 15. Ne var ki, baþkâhinlerle din bilginleri, O'nun yaptýðý harikalarý ve tapýnakta, "Davut Oðluna hozana!" diye baðýran çocuklarý görünce öfkelendiler.
16. Ýsa'ya, "Bunlarýn ne söylediðini duyuyor musun?" diye sordular.
"Duyuyorum" dedi Ýsa. "Siz þu sözü hiç okumadýnýz mý? 'Küçük çocuklarýn ve emzikte olanlarýn dudaklarýndan kendine övgüler döktürdün.'"
17. Ýsa onlarý býrakýp kentten çýktý. Beytanya'ya dönüp geceyi orada geçirdi.
18. Ýsa sabah erkenden kente dönerken acýkmýþtý. 19. Yol kenarýnda gördüðü bir incir aðacýna yaklaþtý. Aðaçta yapraktan baþka bir þey bulamayýnca aðaca, "Sonsuza dek artýk meyve vermeyesin!" dedi. Ýncir aðacý hemen o anda kurudu.
20. Öðrenciler bunu görünce þaþkýna döndüler. "Ýncir aðacý birdenbire nasýl kurudu?" diye sordular.
21. Ýsa onlara þu karþýlýðý verdi: "Size doðrusunu söyleyeyim, eðer imanýnýz olur da kuþku duymazsanýz, yalnýz incir aðacýna olaný yapmakla kalmazsýnýz; þu daða, 'Kalk, denize atýl' derseniz, dediðiniz olacaktýr. 22. Ýman edip duayla dilediðiniz her þeyi alacaksýnýz."
Ýsa'nýn yetkisi
Mar.11:27
23. Ýsa tapýnaða girmiþ ders veriyordu. Bu sýrada baþkâhinler ve halkýn ihtiyarlarý O'nun yanýna gelerek, "Bunlarý hangi yetkiyle yapýyorsun, bu yetkiyi sana kim verdi?" diye sordular.
24. Ýsa onlara þu karþýlýðý verdi: "Ben de size bir soru soracaðým. Bana cevap verirseniz, ben de size bunlarý hangi yetkiyle yaptýðýmý söylerim. 25. Yahya'nýn vaftiz etme yetkisi(s) nereden geldi, Tanrý'dan mý(þ), insanlardan mý?"
Bunu aralarýnda þöyle tartýþmaya baþladýlar: "'Tanrý'dan' dersek, bize, 'Öyleyse ona niçin inanmadýnýz?' diyecek. 26. Yok eðer 'insanlardan' dersek, halkýn tepkisinden korkuyoruz. Çünkü herkes Yahya'yý peygamber sayýyor."
27. Ýsa'ya, "Bilmiyoruz" diye cevap verdiler.
Ýsa, "Ben de size bunlarý hangi yetkiyle yaptýðýmý söylemeyeceðim" dedi.
28. "Ama þuna ne dersiniz? Bir adamýn iki oðlu varmýþ. Adam birincisine gidip, 'Oðlum, git bugün baðda çalýþ' demiþ.
29. "O da, 'Gitmem!' demiþ. Ama sonra piþman olup gitmiþ.
30. "Adam ikinci oðluna gidip ayný þeyi söylemiþ. O da, 'Giderim, efendim' demiþ, ama gitmemiþ.
31. "Ýkisinden hangisi babasýnýn isteðini yerine getirmiþ olur?"
"Birincisi" diye karþýlýk verdiler.
Ýsa da onlara, "Size doðrusunu söyleyeyim, vergi görevlileriyle fahiþeler, Tanrý'nýn Egemenliðine sizden önce giriyorlar" dedi. 32. "Yahya size doðruluk yolunu göstermeye geldi, ona inanmadýnýz. Oysa vergi görevlileriyle fahiþeler ona inandýlar. Siz bunu gördükten sonra bile piþman olup ona inanmadýnýz.
33. "Bir benzetme daha dinleyin: toprak sahibi bir adam, bað dikmiþ, çevresini çitle çevirmiþ, üzüm sýkmak için bir çukur kazmýþ, bir de bekçi kulesi yapmýþ. Sonra baðý baðcýlara kiralayýp yolculuða çýkmýþ. 34. Baðbozumu yaklaþýnca, üründen kendisine düþeni almalarý için kölelerini baðcýlara yollamýþ. 35. Baðcýlar adamýn kölelerini yakalamýþ, birini dövmüþ, birini öldürmüþ, diðerini de taþlamýþlar. 36. Bað sahibi bu kez ilkinden daha çok sayýda köle yollamýþ. Baðcýlar bunlara da ayný þeyi yapmýþlar. 37. Sonunda bað sahibi, 'Oðlumu sayarlar' diyerek baðcýlara onu yollamýþ.
38. "Ama baðcýlar adamýn oðlunu görünce birbirlerine, 'Mirasçý bu; gelin, onu öldürüp mirasýna konalým' demiþler. 39. Böylece onu yakalayýp baðdan dýþarý atmýþ ve öldürmüþler. 40. Bu durumda baðýn sahibi geldiði zaman baðcýlara ne yapacak?"
41. Ýsa'ya þu karþýlýðý verdiler: "Bu korkunç adamlarý korkunç bir þekilde yok edecek; baðý da, ürününü kendisine zamanýnda verecek olan baþka baðcýlara kiralayacak."
42. Ýsa onlara þunu sordu: "Kutsal Yazýlarda þu sözleri hiç okumadýnýz mý?
'Yapýcýlarýn reddettiði taþ,
iþte köþenin baþ taþý oldu.
Rab'bin iþidir bu,
gözümüzde harika bir iþ!'
43. "Bu nedenle size þunu söyleyeyim, Tanrý'nýn Egemenliði sizden alýnacak ve bunun ürünlerini yetiþtirecek bir ulusa verilecek.
44. "Bu taþýn üzerine düþen, paramparça olacak; taþ da kimin üzerine düþerse, onu ezip toz edecek."
45. Baþkâhinler ve Ferisiler, Ýsa'nýn anlattýðý benzetmeleri duyunca bunlarý kendileri için söylediðini anladýlar. 46. O'nu tutuklamak istedilerse de, halkýn tepkisinden korktular. Çünkü halk, O'nu peygamber sayýyordu.