Bölüm 10, LUKA

LUKA 11

Nasýl dua etmeli

(Mat.6:9-13, Mat.7:7-11)

Ýsa bir yerde dua ediyordu. Duasýný bitirince öðrencilerinden biri O'na, "Rab" dedi, "Yahya'nýn kendi öðrencilerine öðrettiði gibi sen de bize dua etmesini öðret."
2. Ýsa onlara dedi ki, "Dua ettiðiniz zaman þöyle deyin:

'Baba, adýn kutsal kýlýnsýn.
Egemenliðin gelsin.
3. Her gün bize gündelik ekmeðimizi ver.
4. Günahlarýmýzý baðýþla.
Çünkü biz de bize karþý suç iþleyen herkesi
baðýþlýyoruz.
Ayartýlmamýza izin verme.'"

5-7. Sonra onlara þöyle dedi: "Sizlerden birinin bir arkadaþý olur da gece yarýsý ona gidip, 'Dostum, bana üç ekmek ödünç ver. Dostlarýmdan biri yoldan geldi, onun önüne koyacak bir þeyim yok' derse, öbürü içerden, 'Beni rahatsýz etme! Kapý artýk kapandý, çocuklarým da yanýmda yatýyor. Kalkýp sana bir þey veremem' diye cevap verir mi hiç? 8. Size þunu söyleyeyim, arkadaþlýk gereði kalkýp ona istediðini vermese bile, adamýn yüzsüzlüðünden ötürü kalkar, ihtiyacý neyse ona verir.
9. "Ben size þunu söyleyeyim: dileyin, size verilecek; arayýn, bulacaksýnýz; kapýyý çalýn, size açýlacaktýr. 10. Çünkü her dileyen alýr, arayan bulur, kapýyý çalana kapý açýlýr.
11. "Aranýzda hangi baba, ekmek isteyen oðluna taþ verir? Ya da balýk ister de ona balýk yerine yýlan verir? 12. Ya da yumurta ister de ona akrep verir? 13. Sizler kötü yürekli olduðunuz halde çocuklarýnýza güzel armaðanlar vermeyi biliyorsanýz, gökteki Baba'nýn, kendisinden dileyenlere Kutsal Ruh'u vereceði çok daha kesin deðil mi?"

Ýsa ve Beelzebub*

(Mat.12:22-30; Mar.3:20-27)

14. Ýsa adamýn birinden dilsiz bir cini kovuyordu. Cin çýkýnca adamýn dili çözüldü. Halk hayret içinde kaldý. 15. Ama içlerinden bazýlarý, "Cinleri, cinlerin reisi Beelzebub'un gücüyle kovuyor" dediler. 16. Bazýlarý ise O'nu sýnamak amacýyla gökten bir belirti göstermesini istediler.
17. Onlarýn ne düþündüðünü bilen Ýsa þöyle dedi: "Kendi içinde bölünmüþ her ülke yýkýma uðrar, kendi içinde bölünmüþ her ev yýkýlýr. 18. ßeytan da kendi içinde bölünmüþse, onun egemenliði nasýl ayakta kalabilir? Siz, benim Beelzebub'un gücüyle cinleri kovduðumu söylüyorsunuz. 19. Eðer ben cinleri Beelzebub'un gücüyle kovuyorsam, sizin adamlarýnýz kimin gücüyle kovuyorlar? Sizi bu durumda kendi adamlarýnýz yargýlayacak. 20. Ama ben cinleri Tanrý'nýn eliyle kovuyorsam, Tanrý'nýn Egemenliði üzerinize gelmiþ demektir.
21. "Tepeden týrnaða silahlanmýþ güçlü bir adam kendi evini koruduðu sürece, mallarý güvenlik içinde olur. 22. Ne var ki, ondan daha güçlü biri saldýrýp onu alt edince, güvendiði bütün silahlarý elinden alýr ve mallarýný yaðmalayarak bölüþtürür. 23. Benden yana olmayan bana karþýdýr, benimle birlikte toplamayan daðýtýyor demektir.
24. "Kötü ruh kiþinin içinden çýkýnca kurak yerlerde dolanýp rahatý arar. Bulamayýnca da, 'Çýkmýþ olduðum kendi evime döneyim' der. 25. Eve gelince orayý süpürülmüþ ve düzeltilmiþ bulur. 26. Bunun üzerine gider, kendisinden kötü yedi ruh daha alýr ve eve girip yerleþirler. Böylece o kiþinin son durumu ilkinden beter olur."
27. Ýsa bu sözleri söylerken kalabalýðýn içinden bir kadýn O'na, "Ne mutlu seni taþýmýþ olan rahme, seni emzirmiþ olan memelere!" diye seslendi.
28. Ýsa, "Daha doðrusu, ne mutlu Tanrý'nýn sözünü dinleyip uygulayanlara!" dedi.

Yunus'un belirtisi

(Mat.12:38-42)

29. Çevredeki kalabalýk büyürken Ýsa konuþmaya baþladý. "ßimdiki kuþak kötü bir kuþak" dedi. "Doðaüstü bir belirti istiyor, ama ona Yunus'un belirtisinden baþka bir belirti gösterilmeyecek. 30. Yunus nasýl Ninova halkýna bir belirti olduysa, Ýnsanoðlu da bu kuþak için öyle olacaktýr. 31. Güney Kraliçesi*, yargý günü bu kuþaðýn adamlarýyla birlikte kalkýp onlarý yargýlayacak. Çünkü kraliçe, Süleyman'ýn bilgece sözlerini dinlemek için dünyanýn ta öbür ucundan gelmiþti. Ve iþte Süleyman'dan daha büyüðü buradadýr. 32. Ninova halký, yargý günü bu kuþakla birlikte kalkýp bu kuþaðý yargýlayacak. Çünkü Ninovalýlar, Yunus'un çaðrýsý üzerine tövbe ettiler. Ve iþte Yunus'tan daha büyüðü buradadýr.

Bedenin ýþýðý

(Mat.5:15, Mat.6:22-23)

33. "Hiç kimse kandil yakýp onu mahzene ya da tahýl ölçeðinin altýna koymaz. Tersine, içeri girenler ýþýðý görsünler diye onu kandilliðe koyar. 34. Bedenin ýþýðý gözdür. Gözün saðlamsa, tüm bedenin de aydýnlýk olur. Gözün bozuksa, bedenin de karanlýk olur. 35. Öyleyse dikkat et, içindeki 'ýþýk' karanlýk olmasýn. 36. Eðer bütün bedenin aydýnlýk olur da hiçbir tarafý karanlýk olmazsa, kandilin seni ýþýnlarýyla aydýnlattýðý zamanki gibi, tüm bedenin aydýnlýk olur."

Vay halinize, Ferisiler!

(Mat.23:1-36, Mat.12:38-40)

37. Ýsa konuþmasýný bitirince bir Ferisi O'nu evine yemeðe çaðýrdý. O da içeri girerek sofraya oturdu 38. Ýsa'nýn yemekten önce yýkanmadýðýný gören Ferisi þaþtý.
39. Rab ona þöyle dedi: "Siz Ferisiler, bardaðýn ve tabaðýn dýþýný temizlersiniz, ama içiniz açgözlülük ve kötülükle doludur. 40. Behey akýlsýzlar! Dýþý yapanla içi yapan ayný deðil mi? 41. Siz kaplarýnýzýn içindekini (h) sadaka olarak verin, o zaman sizin için her þey temiz olur.
42. "Ama vay halinize, ey Ferisiler! Siz nanenin, sedef otunun ve her tür sebzenin ondalýðýný verirsiniz de, adaleti ve Tanrý sevgisini ihmal edersiniz. Ondalýk vermeyi ihmal etmeden esas bunlarý yerine getirmeniz gerekirdi. 43. Vay halinize, ey Ferisiler! Havralarda en seçkin yerlere kurulmaya, meydanlarda selamlanmaya bayýlýrsýnýz. 44. Vay halinize! Ýnsanlarýn, farkýnda olmadan üzerlerinde gezindiði belirsiz mezarlara benziyorsunuz."
45. Kutsal Yasa uzmanlarýndan biri söz alýp Ýsa'ya, "Öðretmenim, bunlarý söylemekle bize de hakaret etmiþ oluyorsun" dedi.
46. Ýsa, "Sizin de vay halinize, ey Yasa uzmanlarý!" dedi. "Ýnsanlara taþýnmasý güç yükler yüklersiniz, kendiniz ise bu yükleri kaldýrmak için bir tek parmaðýnýzý kýpýrdatmazsýnýz. 47. Vay halinize! Peygamberlerin türbelerini yaparsýnýz, oysa onlarý sizin atalarýnýz öldürmüþtür. 48. Böylelikle atalarýnýzýn yaptýklarýna tanýklýk ederek bunlarý onaylamýþ oluyorsunuz. Çünkü onlar peygamberleri öldürdüler, siz de türbelerini yapýyorsunuz. 49. Ýþte bunun için Tanrý'nýn Bilgeliði þöyle demiþtir: 'Ben onlara peygamberler ve elçiler göndereceðim, bunlardan kimini öldürecek, kimine zulmedecekler.' 50-51. Böylece bu kuþak, Habil'in kanýndan tutun da, sunakla tapýnak arasýnda öldürülen Zekeriya'nýn kanýna deðin, dünyanýn kuruluþundan beri akýtýlan tüm peygamberlerin kanýndan sorumlu tutulacaktýr. Evet, size söylüyorum, bu kuþak sorumlu tutulacaktýr. 52. Vay halinize, ey Yasa uzmanlarý! Bilgi kapýsýnýn anahtarýný alýp götürdünüz. Kendiniz bu kapýdan girmediniz, girmek isteyenlere de engel oldunuz."
53. Ýsa oradan ayrýlýnca, din bilginleriyle Ferisiler O'nu þiddetle sýkýþtýrarak birçok konuda aðzýný aramaya baþladýlar. 54. Aðzýndan çýkacak bir sözle O'nu tuzaða düþürmek için fýrsat kolluyorlardý.

Bölüm 12, LUKA