Sabah olunca baþkâhinler, ihtiyarlar, din bilginleri ve Yüksek Kurul'un tüm diðer üyeleri bir danýþma toplantýsý yaptýktan sonra Ýsa'yý baðladýlar, götürüp Pilatus'a teslim ettiler.
2. Pilatus O'na, "Sen Yahudilerin Kralý mýsýn?" diye sordu.
Ýsa ona, "Söylediðin gibidir" cevabýný verdi.
3. Baþkâhinler O'na karþý birçok suçlamada bulundular. 4. Pilatus O'na yeniden, "Hiç cevap vermeyecek misin?" diye sordu. "Bak, seni ne kadar çok þeyle suçluyorlar."
5. Ama Ýsa artýk hiç cevap vermiyordu. Pilatus buna þaþtý.
6. Pilatus, her Fýsýh bayramýnda halkýn istediði bir tutukluyu salýverirdi. 7. O sýrada hapishanede, ayaklanma sýrasýnda adam öldürmüþ olan isyancýlarla birlikte tutuklu bulunan Barabas adýnda biri vardý. 8. Halk, Pilatus'a gelip her zamanki gibi kendileri için birini salývermesini istedi.
9. Pilatus onlara, "Sizin için Yahudilerin Kralýný salývermemi ister misiniz?" dedi. 10. Baþkâhinlerin Ýsa'yý kýskançlýktan ötürü kendisine teslim ettiklerini biliyordu. 11. Ne var ki baþkâhinler, Ýsa'nýn deðil, Barabas'ýn salýverilmesini istemeleri için halký kýþkýrttýlar.
12. Pilatus onlara tekrar seslenerek, "Öyleyse Yahudilerin Kralý dediðiniz adamý ne yapayým?" diye sordu.
13. "O'nu çarmýha ger!" diye baðýrdýlar yine.
14. Pilatus onlara, "O ne kötülük yaptý ki?" dedi.
Onlar ise daha yüksek sesle, "O'nu çarmýha ger!" diye baðýrdýlar.
15. Halký memnun etmek isteyen Pilatus, onlar için Barabas'ý salýverdi. Ýsa'yý ise kamçýlattýktan sonra çarmýha gerilmek üzere askerlere teslim etti.
16. Askerler Ýsa'yý, Pretoryum denilen vali konaðýna götürüp tüm taburu topladýlar. 17. O'na mor renkte bir giysi giydirdiler, dikenlerden bir taç örüp baþýna geçirdiler. 18. "Yaþa, ey Yahudilerin Kralý!" diyerek O'nu selamlamaya baþladýlar. 19. Baþýna bir kamýþla vuruyor, üzerine tükürüyor, diz çöküp önünde yere kapanýyorlardý. 20. O'nunla böyle alay ettikten sonra mor giysiyi üzerinden çýkarýp O'na yine kendi giysilerini giydirdiler ve çarmýha germek üzere O'nu dýþarý götürdüler.
21. Kýrdan gelmekte olan Simun adýnda Kireneli bir adam oradan geçiyordu. Ýskender ve Rufus'un babasý olan bu adama Ýsa'nýn çarmýhýný zorla taþýttýlar. 22. Ýsa'yý Golgota, yani Kafatasý denilen yere götürdüler. 23. O'na mürle* karýþýk þarap vermek istediler, ama içmedi. 24. Sonra O'nu çarmýha gerdiler ve kim ne alacak diye kura çekerek giysilerini aralarýnda paylaþtýlar.
25. Ýsa'yý çarmýha gerdiklerinde saat dokuzdu. 26. Üzerindeki suç yaftasýnda, 'YAHUDÝLERÝN KRALI' diye yazýlýydý.27- 28. Ýsa'yla birlikte, biri saðýnda öbürü solunda olmak üzere iki haydudu da çarmýha gerdiler.(i)29- 30. Oradan geçenler baþlarýný sallayýp Ýsa'ya sövüyor, "Hey, hani sen tapýnaðý yýkýp üç günde yeniden kuracaktýn? Çarmýhtan in de kurtar kendini!" diyorlardý.
31. Ayný þekilde baþkâhinler ve din bilginleri de O'nunla alay ederek aralarýnda, "Baþkalarýný kurtardý, kendini kurtaramýyor" diye konuþuyorlardý. 32. "Ýsrail'in Kralý Mesih þimdi çarmýhtan insin de görelim ve iman edelim." Ýsa'yla birlikte çarmýha gerilmiþ olanlar da O'na hakaret ettiler.
33. Bütün ülkenin üzerine öðleyin saat on ikiden saat üçe kadar süren bir karanlýk çöktü. 34. Saat üçte Ýsa yüksek sesle, "Elohi, Elohi, lema þevaktani" yani, "Tanrým, Tanrým, beni niçin terkettin?" diye baðýrdý.
35. Orada duranlardan bazýlarý bunu iþitince, "Bakýn, Ýlyas'ý çaðýrýyor" dediler.
36. Aralarýndan biri koþup bir süngeri ekþimiþ üzüm suyuna batýrdý, bir kamýþýn ucuna takarak Ýsa'ya içirdi. "Dur bakalým, Ýlyas gelip O'nu indirecek mi?" dedi adam.
37. Ama Ýsa yüksek sesle baðýrarak ruhunu verdi.
38. O anda tapýnaktaki perde yukarýdan aþaðýya dek yýrtýlarak ikiye bölündü. 39. Ýsa'nýn karþýsýnda duran yüzbaþý, O'nun böyle ruhunu verdiðini görünce, "Bu adam gerçekten Tanrý'nýn Oðluydu" dedi.
40. Olup bitenleri uzaktan izleyen bazý kadýnlar da vardý. Aralarýnda Mecdelli Meryem, küçük Yakup ile Yose'nin annesi Meryem ve ßalome bulunuyordu. 41. Ýsa daha Celile'deyken bu kadýnlar O'nun peþinden gitmiþ ve O'na hizmet etmiþlerdi. O'nunla birlikte Kudüs'e gelmiþ olan daha birçok kadýn da olup bitenleri izliyordu.
42- 43. O gün Hazýrlýk günü, yani Sept* gününden önceki gündü. Artýk akþam oluyordu. Bu nedenle, Yüksek Kurul'un saygýn bir üyesi olup Tanrý'nýn Egemenliðini ümitle bekleyen Aramatyalý Yusuf geldi, cesaretini toplayarak Pilatus'un huzuruna çýktý ve Ýsa'nýn cesedini istedi. 44. Pilatus, Ýsa'nýn bu kadar çabuk ölmüþ olmasýna þaþtý. Yüzbaþýyý çaðýrýp, "Öleli çok oldu mu?" diye sordu. 45. Yüzbaþýndan durumu öðrenince Yusuf'a, cesedi almasý için izin verdi. 46. Yusuf da keten bez satýn aldý, cesedi çarmýhtan indirip beze sardý ve kayadan oyulmuþ bir mezara yatýrarak mezarýn giriþine bir taþ yuvarladý. 47. Mecdelli Meryem ile Yose'nin annesi Meryem, Ýsa'nýn nereye konulduðunu gördüler.