Bölüm 21, LUKA

LUKA 22

Yahuda, Ýsa'yý ele veriyor

(Mat.26:1-5; Mar.14:1-2; Yu.11:45-53)

Fýsýh* denilen Mayasýz Ekmek bayramý* yaklaþmýþtý. 2. Baþkâhinlerle din bilginleri Ýsa'yý ortadan kaldýrmak için bir yol arýyor, ama halktan korkuyorlardý. 3. ßeytan, Onikilerden* biri olup Ýskariyot diye adlandýrýlan Yahuda'nýn yüreðine girdi. 4. Yahuda gitti, baþkâhinler ve tapýnak koruyucularýnýn komutanlarýyla Ýsa'yý nasýl ele verebileceðini görüþtü. 5. Onlar buna sevindiler ve kendisine para vermeye razý oldular. 6. Bunu kabul eden Yahuda, kalabalýðýn olmadýðý bir zamanda Ýsa'yý ele vermek için fýrsat kollamaya baþladý.

Fýsýh yemeði

(Mat.26:17-35; Mar.14:12-31; Yu.13:21-30, 36-38; I KorYu.11:23-25)

7. Fýsýh kurbanýnýn kesilmesi gereken Mayasýz Ekmek günü geldi. 8. Ýsa, Petrus'la Yuhanna'yý þu sözlerle önden gönderdi: "Gidin, Fýsýh yemeðini yiyebilmemiz için hazýrlýk yapýn."
9. O'na, "Nerede hazýrlýk yapmamýzý istersin?" diye sordular.
10-11. Ýsa onlara, "Bakýn" dedi, "kente girdiðinizde karþýnýza su testisi taþýyan bir adam çýkacak. Adamý, gideceði eve kadar izleyin ve evin sahibine þöyle deyin: 'Öðretmen, öðrencilerimle birlikte Fýsýh yemeðini yiyeceðim konuk odasý nerede? diye soruyor.' 12. Ev sahibi size, üst katta, döþenmiþ büyük bir oda gösterecek. Orada hazýrlýk yapýn."
13. Onlar da gittiler, her þeyi Ýsa'nýn kendilerine söylemiþ olduðu gibi buldular ve Fýsýh yemeði için hazýrlýk yaptýlar.
14-15. Yemek saati gelince Ýsa, elçileriyle birlikte sofraya oturdu ve onlara þöyle dedi: "Ben acý çekmeden önce bu Fýsýh yemeðini sizinle birlikte yemeyi çok arzulamýþtým. 16. Size þunu söyleyeyim, Fýsýh yemeðini, Tanrý'nýn Egemenliðinde yetkinliðe eriþeceði (u) zamana dek, bir daha yemeyeceðim."
17. Sonra kâseyi alarak þükretti ve, "Bunu alýn, aranýzda paylaþýn" dedi. 18. "Size þunu söyleyeyim, Tanrý'nýn Egemenliði gelene dek, asmanýn ürününden bir daha içmeyeceðim."
19. Sonra eline ekmek aldý, þükredip ekmeði böldü ve onlara verdi. "Bu sizin uðrunuza feda edilen benim bedenimdir. Beni anmak için böyle yapýn" dedi.
20. Ayný þekilde, yemekten sonra kâseyi alýp þöyle dedi: "Bu kâse, sizin uðrunuza akýtýlan kanýmla gerçekleþen yeni antlaþmadýr. 21. Ama beni ele verecek olan kiþinin eli þu anda benimkiyle birlikte sofradadýr. 22. Ýnsanoðlu, belirlenmiþ olan yoldan gidiyor. Ama O'nu ele veren adamýn vay haline!" 23. Elçiler, içlerinden hangisinin bunu yapacaðýný kendi aralarýnda soruþturmaya baþladýlar.
24. Aralarýnda ayrýca hangisinin en büyük sayýlacaðý konusunda bir çekiþme oldu. 25. Ýsa onlara, "Uluslarýn krallarý, kendi uluslarýný egemenlik hýrsýyla yönetirler. Ýleri gelenleri de kendilerine iyiliksever unvanýný yakýþtýrýrlar" dedi. 26. "Ama siz böyle olmayacaksýnýz. Aranýzda en büyük olan, en küçük gibi olsun; yöneten de hizmet eden gibi olsun. 27. Hangisi daha büyük, sofrada oturan mý, hizmet eden mi? Sofrada oturan deðil mi? Oysa ben aranýzda hizmet eden biri gibi oldum. 28. Sýnandýðým zamanlarda benimle birlikte dayanmýþ olanlar sizlersiniz. 29. Babam bana nasýl bir egemenlik verdiyse, ben de size bir egemenlik veriyorum. 30. Öyle ki, egemenliðimde benim soframda yiyip içesiniz ve tahtlar üzerinde oturarak Ýsrail'in on iki oymaðýný yargýlayasýnýz.
31. "Simun, Simun, ßeytan sizleri buðday gibi kalburdan geçirmek için izin almýþtýr. 32. Ama ben, imanýný yitirmeyesin diye senin için dua ettim. Geri döndüðün zaman kardeþlerini güçlendir."
33. Simun Ýsa'ya, "Rab, ben seninle birlikte zindana da, ölüme de gitmeye hazýrým" dedi.
34. Ýsa, "Sana þunu söyleyeyim, Petrus, bu gece horoz ötmeden sen beni tanýdýðýný üç kez inkâr edeceksin" dedi.
35. Sonra Ýsa onlara, "Ben sizi kesesiz, torbasýz ve çarýksýz gönderdiðim zaman, herhangi bir eksiðiniz oldu mu?" dedi.
"Hiçbir eksiðimiz olmadý" dediler.
36. O da onlara, "ßimdi ise kesesi olan onu yanýna alsýn, torbasý olan da onu alsýn" dedi. "Kýlýcý olmayan, abasýný satýp bir kýlýç alsýn. 37. Size þunu söyleyeyim, yazýlmýþ olan þu sözün bende yerine gelmesi gerektir: 'O, suçlularla bir sayýldý.' Gerçekten de benimle ilgili yazýlmýþ olanlar yerine gelmektedir."
38. "Rab, iþte burada iki kýlýç var" dediler.
O da onlara, "Yeter!" dedi.

Zeytin daðýndaki dua

(Mat.26:36-46; Mar.14:32-42)

39. Ýsa dýþarý çýktý, her zamanki gibi Zeytin daðýna gitti. Öðrenciler de O'nun ardýndan gittiler. 40. Oraya varýnca Ýsa onlara, "Dua edin ki ayartýlmayasýnýz" dedi. 41-42. Onlardan bir taþ atýmý kadar uzaklaþtý ve diz çökerek þöyle dua etti: "Baba, senin isteðine uygunsa, bu kâseyi benden uzaklaþtýr. Yine de benim deðil, senin istediðin olsun." 43. Gökten bir melek Ýsa'ya görünerek O'nu güçlendirdi. 44. Derin bir acý içinde olan Ýsa daha hararetle dua etti. Teri, topraða düþen kan damlalarýna benziyordu.
45. Ýsa duadan kalkýp öðrencilerin yanýna dönünce onlarý üzüntüden uyumuþ buldu. 46. Onlara, "Niçin uyuyorsunuz?" dedi. "Kalkýp dua edin ki ayartýlmayasýnýz."

Ýsa tutuklanýyor

(Mat.26:47-68; Mar.14:43-50; Yu.18:3-12)

47-48. Ýsa daha konuþurken bir kalabalýk çýkageldi. Onikilerden* biri, Yahuda adýndaki kiþi, kalabalýða öncülük ediyordu. Ýsa'yý öpmek üzere yaklaþýnca Ýsa ona, "Yahuda" dedi, "Ýnsanoðlu'nu bir öpücükle mi ele veriyorsun?"
49. Ýsa'nýn çevresindekiler olacaklarý anlayýnca, "Rab, kýlýçla vuralým mý?" dediler. 50. Ýçlerinden biri baþkâhinin kölesine vurarak sað kulaðýný uçurdu.
51. Ama Ýsa, "Býrakýn, yeter!" dedi, ve kölenin kulaðýna dokunarak onu iyileþtirdi.
52. Ýsa, üzerine yürüyen baþkâhinler, tapýnak koruyucularýnýn komutanlarý ve ihtiyarlara þöyle dedi: "Bir haydudun peþindeymiþ gibi, kýlýç ve sopalarla mý geldiniz? 53. Her gün tapýnakta sizinle birlikteydim, bana el sürmediniz. Ama bu saat sizindir, karanlýðýn egemen olduðu saattir."
54. Ýsa'yý tutukladýlar, alýp baþkâhinin evine götürdüler. Petrus ise onlarý uzaktan izliyordu. 55. Avlunun ortasýnda ateþ yakýp çevresinde oturduklarýnda Petrus da gelip onlarla birlikte oturdu. 56. Bir hizmetçi kýz ateþin ýþýðýnda oturan Petrus'u gördü. Onu dikkatle süzerek, "Bu da O'nunla birlikteydi" dedi.
57. Ama Petrus, "Kadýn, ben O'nu tanýmýyorum" diye inkâr etti.
58. Biraz sonra onu gören baþka biri, "Sen de onlardansýn" dedi.
Petrus, "Be adam, onlardan deðilim" dedi.
59. Yaklaþýk bir saat sonra yine baþka biri, "Gerçekten bu da O'nunla birlikteydi" diye ýsrar etti. "Çünkü Celilelidir."
60. Petrus, "Sen ne diyorsun be adam, anlamýyorum!" dedi. Tam o anda, Petrus daha konuþurken horoz öttü. 61-62. Rab arkasýna dönüp Petrus'a baktý. O zaman Petrus, Rab'bin kendisine, "Bu gece horoz ötmeden sen beni üç kez inkâr edeceksin" dediðini hatýrladý ve dýþarý çýkýp acý acý aðladý.
63. Ýsa'yý göz altýnda tutan adamlar O'nunla alay ediyor, O'nu dövüyorlardý. 64. Gözlerini baðlayýp, "Peygamberliðini göster bakalým, sana vuran kim?" diye soruyorlardý. 65. Ve kendisine daha bir sürü küfür yaðdýrdýlar.

Ýsa Yüksek Kurul'un önünde
(Mat.26:59-66; Mar.14:55-64; Yu.18:19-24)

66. Gün doðunca halkýn ihtiyarlarý, baþkâhinler ve din bilginleri toplandýlar. Ýsa, bunlardan oluþan Yüksek Kurul'un önüne çýkarýldý. 67. O'na, "Sen Mesih isen, söyle bize" dediler.
Ýsa onlara þöyle dedi: "Size söylesem, inanmazsýnýz. 68. Size soru sorsam, cevap vermezsiniz. 69. Ne var ki, bundan böyle Ýnsanoðlu, kudretli Tanrý'nýn saðýnda oturacaktýr."
70. Onlarýn hepsi, "Yani, sen Tanrý'nýn Oðlu musun?" diye sordular.
O da onlara, "Söylediðiniz gibi, ben O'yum" dedi.
71. "Artýk tanýklýða ne ihtiyacýmýz kaldý?" dediler. "Ýþte kendimiz O'nun aðzýndan iþittik!"

Bölüm 23, LUKA