Bundan kýsa bir süre sonra Ýsa, on iki öðrencisiyle birlikte köy kent dolaþmaya baþladý. Tanrý'nýn Egemenliðini duyurup müjdeliyordu. 2-3. Kötü ruhlardan ve hastalýklardan kurtulmuþ olan bazý kadýnlar, içinden yedi cin çýkmýþ olan Mecdelli denilen Meryem, Hirodes'in kâhyasý Kuza'nýn karýsý Yohana, Suzana ve daha birçoklarý Ýsa'yla birlikte dolaþýyordu. Bunlar, kendi olanaklarýyla Ýsa'ya ve öðrencilerine yardým ediyorlardý.
4-5. Büyük bir kalabalýðýn toplandýðý, insanlarýn her kentten kendisine akýn akýn geldiði bir sýrada Ýsa þu benzetmeyi anlattý: "Ekincinin biri tohum ekmeye çýkmýþ. Ektiði tohumlardan kimi yol kenarýna düþmüþ, ayak altýnda çiðnenip gökteki kuþlara yem olmuþ. 6. Kimi kayalýk yere düþmüþ, filizlenince susuzluktan kuruyup gitmiþ. 7. Kimi de dikenler arasýna düþmüþ. Filizlerle birlikte büyüyen dikenler filizleri boðmuþ. 8. Kimi ise iyi topraða düþmüþ, büyüyünce yüz kat ürün vermiþ." Bunlarý söyledikten sonra, "Ýþitecek kulaðý olan iþitsin!" diye seslendi.
9-10. Ýsa, bu benzetmenin anlamýný kendisinden soran öðrencilerine, "Tanrý Egemenliðinin sýrlarýný anlama gücü size verildi" dedi. "Ama baþkalarýna benzetmelerle sesleniyorum. Öyle ki,
'gördükleri halde görmesinler,
duyduklarý halde anlamasýnlar.'
11. "Benzetmenin anlamý þudur: tohum Tanrý'nýn sözüdür. 12. Yol kenarýndakiler sözü iþiten kiþilerdir. Ama sonra Ýblis gelir, inanýp kurtulmasýnlar diye sözü yüreklerinden alýr götürür. 13. Kayalýk yere düþenler, iþittikleri sözü sevinçle kabul eden, ama kök salamadýklarý için ancak bir süre inanan kiþilerdir. Böyleleri deneme anýnda imandan dönerler. 14. Dikenler arasýna düþenler de sözü iþiten, ama zaman geçtikçe yaþamýn kaygýlarý, zenginlikleri ve zevkleri içinde boðulan, dolayýsýyla olgun ürün vermeyenlerdir. 15. Ýyi topraða düþenler ise, sözü iþitince onu iyi ve saðlam bir yürekte saklayanlardýr. Bunlar sabýrla dayanarak ürün verirler.
16. "Hiç kimse kandil yakýp bunu bir kapla örtmez, ya da yataðýn altýna koymaz. Tersine, içeri girenler ýþýðý görsünler diye onu kandilliðe koyar. 17. Çünkü açýða çýkarýlmayacak gizli hiçbir þey yok; bilinmeyecek, aydýnlýða çýkmayacak saklý hiçbir þey yoktur. 18. Bunun için, nasýl dinlediðinize dikkat edin. Kimde varsa, ona daha çok verilecek. Ama kimde yoksa, kendisinde var sandýðý bile elinden alýnacak."
19. Ýsa'nýn annesiyle kardeþleri O'na geldiler, ama kalabalýktan ötürü yanýna yaklaþamadýlar. 20. Ýsa'ya, "Annenle kardeþlerin dýþarýda duruyor, seni görmek istiyorlar" diye haber verildi.
21. Ýsa haberi getirenlere þöyle karþýlýk verdi: "Annemle kardeþlerim, Tanrý'nýn sözünü iþiten ve uygulayanlardýr."
22. Bir gün Ýsa öðrencileriyle birlikte bir kayýða binerek onlara, "Gölün karþý yakasýna geçelim" dedi. Böylece kýyýdan açýldýlar. 23. Kayýkta giderlerken Ýsa uykuya daldý. O sýrada gölde bir fýrtýna koptu. Kayýk su almaya baþlayýnca tehlikeli bir duruma düþtüler. 24. Gidip Ýsa'yý uyandýrarak, "Efendimiz, Efendimiz, batýyoruz!" dediler. Ýsa kalkýp rüzgârý ve kabaran dalgalarý azarladý. Fýrtýna dindi ve ortalýk sütliman oldu.
25. Ýsa öðrencilerine, "Nerede imanýnýz?" dedi.
Korku ve þaþkýnlýk içinde kaldýlar. Birbirlerine, "Bu adam kim ki, rüzgâra ve dalgalara bile buyruk veriyor, onlar da sözünü dinliyorlar!" dediler.
26. Celile'nin karþýsýnda bulunan Gerasalýlarýn memleketine vardýlar. 27. Ýsa karaya çýkýnca, kentten bir adam O'nu karþýladý. Cinlere tutsak olan ve uzun zamandan beri giysi giymeyen bu adam evde deðil, mezarlýk maðaralarda yaþýyordu. 28. Adam Ýsa'yý görünce bir çýðlýk atýp O'nun önünde yere kapandý. Yüksek sesle, "Ey Ýsa, yüce Tanrý'nýn Oðlu, benden ne istiyorsun?" dedi. "Sana yalvarýrým, bana iþkence etme!" 29. Çünkü Ýsa, kötü ruha adamýn içinden çýkmasýný buyurmuþtu. Cin adamý sýk sýk etkisi altýna alýyordu. Adam zincirler ve kösteklerle baðlanýp baþýna nöbetçi konulduðu halde baðlarýný paralýyor ve cin tarafýndan ýssýz yerlere sürülüyordu.
30. Ýsa ona, "Adýn ne?" diye sordu.
O da, "Tümen*" cevabýný verdi. Çünkü onun içine bir sürü cin girmiþti. 31. Bunlar, dipsiz derinliklere* gitmelerini buyurmasýn diye Ýsa'ya yalvarýp durdular.
32. Orada, daðýn yamacýnda otlamakta olan büyük bir domuz sürüsü vardý. Cinler, domuzlarýn içine girmelerine izin vermesi için Ýsa'ya yalvardýlar. O da onlara izin verdi. 33. Adamdan çýkan cinler domuzlarýn içine girdiler. Sürü dik yamaçtan aþaðý koþuþarak göle atlayýp boðuldu.
34. Domuzlarý güdenler olup biteni görünce kaçtýlar, kentte ve köylerde olayýn haberini yaydýlar. 35. Bunun üzerine halk, olup biteni görmeye çýktý. Ýsa'nýn yanýna geldikleri zaman, cinlerden kurtulmuþ olan adamý giyinmiþ ve aklý baþýna gelmiþ olarak Ýsa'nýn ayaklarý dibinde oturmuþ buldular ve korktular. 36. Olayý görenler, cinlere tutsak olan adamýn nasýl kurtulduðunu halka anlattýlar. 37. O zaman Gerasa yöresinden gelmiþ olan tüm kalabalýk büyük bir korkuya kapýlarak Ýsa'nýn yanlarýndan ayrýlmasýný rica ettiler. O da geri dönmek üzere kayýða bindi.
38-39. Cinlerden kurtulmuþ olan adam Ýsa'nýn yanýnda kalmak için O'na yalvardý. Ama Ýsa, "Evine dön, Tanrý'nýn senin için neler yaptýðýný anlat" diyerek onu salýverdi. Adam da gitti, Ýsa'nýn kendisi için neler yaptýðýný bütün kentte duyurdu.
40. Karþý yakaya dönen Ýsa'yý halk sevinçle karþýladý. Çünkü herkes O'nu bekliyordu. 41. O sýrada, havra yöneticisi olan Yair adýnda bir adam gelip Ýsa'nýn ayaklarýna kapandý, evine gelmesi için yalvardý. 42. Çünkü on iki yaþlarýnda olan biricik kýzý ölmek üzereydi.
Ýsa oraya giderken kalabalýk O'nu her yandan sýkýþtýrýyordu. 43. On iki yýldýr kanamasý olan bir kadýn da oradaydý. Varýný yoðunu hekimlere harcamýþtý; ama hiçbiri onu iyileþtirememiþti. 44. Ýsa'nýn arkasýndan yetiþip giysisinin eteðine dokundu ve o anda kanamasý kesildi.
45. Ýsa, "Bana kim dokundu?" dedi.
Herkes inkâr ederken Petrus (f), "Efendimiz, kalabalýk seni çepeçevre sarmýþ sýkýþtýrýyor" dedi.
46. Ama Ýsa, "Birisi bana dokundu" dedi. "Ýçimden bir gücün akýp gittiðini hissettim."
47. Yaptýðýný gizleyemeyeceðini anlayan kadýn titreyerek geldi, Ýsa'nýn ayaklarýna kapandý. Bütün halkýn önünde, O'na neden dokunduðunu ve o anda nasýl iyileþtiðini anlattý. 48. Ýsa ona, "Kýzým" dedi, "imanýn seni kurtardý. Esenlikle git."
49. Ýsa daha konuþurken havra yöneticisinin evinden biri geldi. Yöneticiye, "Kýzýn öldü" dedi, "artýk öðretmeni rahatsýz etme."
50. Ýsa bunu duyunca havra yöneticisine þöyle dedi: "Korkma, sadece iman et, kýzýn kurtulacak."
51. Ýsa eve gelince Petrus, Yuhanna, Yakup ve kýzýn annesi babasý dýþýnda hiç kimsenin kendisiyle birlikte içeri girmesine izin vermedi. 52. Herkes kýz için aðlýyor, dövünüyordu. Ýsa, "Aðlamayýn" dedi, "kýz ölmedi, sadece uyuyor."
53. Kýzýn öldüðünü bildikleri için Ýsa'yla alay ettiler. 54. O ise kýzýn elinden tutarak, "Kýzým, kalk!" diye seslendi. 55. Ruhu yeniden bedenine dönen kýz hemen ayaða kalktý. Ýsa, kýza yiyecek bir þey verilmesini buyurdu. 56. Kýzýn annesi babasý þaþkýnlýk içindeydiler. Ama Ýsa, olanlarý hiç kimseye anlatmamalarý için onlarý uyardý.